Yüsra İle Makedonya
Gezmeyi seven bir aileye doğdu benim kızım ama şanslıyım ki o da bize uyum sağladı. Bizden daha fazla gezme sever biri oldu. Sabah gözünü açtığında dışarı çıksın ondan mutlusu olamaz.
Yüsra’nın gezmeyi sevmesinden cesaret alarak ilk tatilimizi Makedonya’ya planladık. Bizi tanıyanlar Üsküp’ü ne kadar sevdiğimizi bilir. Dinlenmek istediğimiz zamanlarda kaçtığımız adres Üsküp olur. O nedenle kızımızla ilk tatilimiz Üsküp’e olsun istedik. 23 Nisan tatilini de fırsat bilip 9 aylık kızımızla düştük yollara.
Giderken tek endişem mama yapma noktasında oldu. O yüzden giderken yanımıza evdeki su ısıtıcımızı da aldık. Mama yapımında kullanmak üzere bir buçuk litrelik sular alıp valizimize yerleştirdik. Ek gıdaya geçtiğimiz için yemeklerden yer diye düşündük ama yine de yanımıza kavanoz mamalardan almayı da ihmal etmedik. Konaklama konusuna gelince odamızı seçerken balkonlu olmasına özen gösterdik ki o uyuduğunda bizde balkonumuzda oturup şehri izleyebilelim.
Uçak yolculuğumuz sorunsuz geçti. Giderken sabah saati olduğu için uyudu küçük hanım. Otelimize ulaştığımızda eşyalarımızı bırakıp şehri keşfetmek için dışarı çıktık. Gezerken eski çarşı bölgesinde pazara denk geldik Yüsra için muz, portakal aldık böylece ara öğünlerimizi tamamlamış olduk.
Makedonya tarihinin, balmumu heykeller kullanılarak canlandırmalarla anlatıldığı hayatımda gördüğüm en güzel müze Üsküp de bulunuyor. Yolunuz düşerse mutlaka gezin. Biz daha önce gördük ama teyzemizde bizimle birlikte olduğu için onunda gezmesini istedik. Müzeye girdiğimizde bebeğimizin balmumu heykellerden korkabileceğini söylediler. Eşim ve ben korkacağını düşünmedik. Belki de müzeyi bildiğimiz için endişe etmedik. Seyahat için yanımıza hem bebek arabasını hem de kangurusunu almıştık. İyi ki de almışız, müzeyi bebek arabası ile gezme imkanımız olmadığı için arabamızı müze yetkililerine emanet edip küçük hanımı kangurusuna koyduk. Rehberimiz eşliğinde turumuza başladık. Heykelleri gördüğü an bizim küçük hanım içini çekti korkudan değil mutluluktan 🙂 Müzedeki heykelleri sevdi, rehberimizde şaşırdı. Harika deneyimlerle bir buçuk saat geçirdik.
İkinci günümüzde Ohrid’e gittik. Göl kenarında şirin bir kasaba, Üsküp otogardan hareketle 5 saat süren bir otobüs yolculuğu yaptık. Yüsra’nın ilk şehirler arası otobüs yolculuğu idi o kadar saat kısıtlı hareket etmek küçük hanımı biraz sıktı ama genel olarak güzel bir yolculuktu. Gölde tekne turu yapıp, yemek yedikten sonra Üsküp’ e döndük.
Diğer seyahatlerimizde Matka Kanyonu’na gitmediğimiz için son günümüzü kanyona ayırdık. Merkezden taksiye binip kanyona ulaştık. Bebek arabasını almamıştık o gün doğru bir karar vermişiz yürüme alanları olduğu için kanguru gezerken kolaylık sağladı. Kanyonda tekne turu yaptık. Arada tekneye gelen suyu ağzını açarak yakalamaya çalıştı Yüsra, mutluluğunu görmenizi isterdim.
Sonuç olarak tatilimizde yaşadığımız tek sorun gece uyku düzeni oldu. Yaptığım araştırmalarda bebeğinizin uyuduğu saatte uyumasına özen gösterin diyorlardı. Bende okuduklarımdan yola çıkarak onu uyutmaya çalıştım ama benim kızım tatilde olduğumuzu hissettiğinden erkenden uyumak istemedi. Bazı akşamlar inatlaştık. İkimizde gerildik. Şimdi düşünüyorum da hem onu hem kendimi boşuna yormuşum. Sonuçta o da tatilde istediği saatte uyuyabilir. Birkaç gün için ona anlayış göstermeliydim.
Tatil boyunca bize uyum sağladı küçük kızım. Gözlerinin içi gülüyordu mutluluktan değişiklik ona da çok iyi geldi.
Sevgili bebeveynler, bebekle tatil imkansız değil bize göre çok da zevkli. Yapacağınız aktiviteler değişiyor sadece günlerinizi ona göre planlarsanız keyif alacaktır. Bebeğim henüz küçük diye de düşünmeyin nasıl alıştırırsanız öyle gider.
Güzel kızım, tatilimiz boyunca tam bir genç kız gibi davrandığın için teşekkür ederim.
Hepinize iyi tatiller 🙂