Piraye..
Bir süredir yazılarıma ara vermiştim ama artık tekrar aranıza döndüm. Bu zamana kadar içimden geldiği gibi yazmıştım eğer başarabilirsem bundan sonra okuduğum kitaplar hakkında yazmak istiyorum. Arada da gezdiğim, sizinde bilgi sahibi olmanızı istediğim yerleri yazmayı düşünüyorum.
Beni tanıyanlar çok iyi bilir aynı anda birkaç kitabı okurum. Kafan karışmıyor mu dediğinizi duyar gibiyim, nasıl olduğunu açıklamak istiyorum. Evimde kalın olan kitapları okurum, seyahate giderken yada gün içinde İstanbul’ da otobüste isem ince olan kitapları tercih ediyorum. Böylece taşırken boyun fıtığım olduğu için sıkıntı yaşamıyorum. Bunların yanında çok merak ettiğim bir kitap var ise onu da araya sıkıştırıyorum. Kitaplar konusunda biraz aç gözlü olduğum doğrudur.
Sizlere kitap önerilerinde bulunurken internet üzerinden uygun fiyata nerelerden alabileceğinizi de yazmayı planlıyorum. Tabi ki karar size ait ufacık bir yardımım dokunursa mutlu olurum.
Gelelim bugünün kitabına..
Piraye…
Hava soğuk meteoroloji her ne kadar yağması gereken karı doğru tahmin etmemiş olsa da kar var 🙂
Elinize sıcacık bir kahve yada salep alın, yanına da Piraye… İnanın akşamınız mükemmel geçmiş olur, dayanamayıp bana yorum yazarsınız 🙂
Canan Tan’ ın ilk romanı Piraye’ yi çok öncelerde okumuştum ama herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm için yazmak istedim. Bir yaşam öyküsü Piraye içinde kendi hayatınızdan da bir şeyler bulabileceğinize eminim..
Kitap, Piraye’nin babasının isteğiyle okuyacağı Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’ nde ki ilk günü ile başlıyor. Aslında tiyatro bölümünde okumak istiyor fakat diş hekimi baba kızı da diş hekimi olsun ister ve hikaye başlar..
Yeni bir çevresi olur Piraye’nin Haşim ile tanışması ile de bütün hayatı değişir. Evlenirler ama kendi içinde kuralları, sınırları olan Piraye Haşim ile nasıl bir hayat yaşayacak bakalım…
Daha fazla yazarsam kitabı anlatacağım 🙂 Bu yüzden yazılarımda klasik haline gelecek olan arka kapak bilgilerini paylaşmak istiyorum sizlerle…
“Kızıl saçlıymış Piraye.
Kendimi, keşke ben de kızıl saçlı olsaydım, diye hayıflanırken yakaladım kaç kez.. Okudukça, dizelerin arasına dalıp kendimden geçtikçe, tehlikeli bir biçimde özdeşleşiyordum Piraye’yle.
Tiyatro sahnemde, bundan sonraki rolüm belliydi artık. Nazım Hikmet’in Piraye’si rolünü oynamak…
Peki bana eşlik edecek oyuncu kim olacaktı?
Bana düşünmek bile anlamsızdı; karşımdaki Nazım vardı ya..
Şiir yüzlü Piraye..kendi yazdığı senaryolarda yaşıyor.
..Kim olursa olsun; evleneceğim insan, benim varlığımı yok sayarak bir başkasıyla beraberlik yaşayacak ve ben buna seyirci kalacağım ha…
Yazgıymış…
İnanmıyorum yazgıya falan..Onu yaratan da, şekillendiren de bizleriz..
Benim yazgım kendi çizeceğim yoldur!
O yolda beraber yürümeyi kabullendiğim insanı da kimseyle paylaşamam ben…
Yazgıya bile kafa tutacak kadar yürekli.. Özgürlüğe aşık!
Ancak, başkaları tarafından yerinden oynatılan kilometre taşlarının, gene başkalarınca gelişigüzel dizilmesiyle önüne serilen yolda yürümeye mecbur bırakılınca.. İşler değişiyor.,
..Hiç hayıflanma, o şiirsellikten uzak düştün diye. Gözlerini aç ve o günlerde göremedğin gerçeği gör artık..
Nazım da o sevda yüklü dizelerini eliyle bir kenara itip, daha sıcak bulduğu kollara koşmamış mıydı?
Haşim’ in yaptığı, onunkinden çok mu farklı?
..Kendince tanrılaştırdığın, tapınmaktan gurur duyduğun putların, gerçekte basit birer taş parçası olduğunu ne zaman kavrayacaksın?
Ama, gönlün gerilerde bir noktaya takılı kaldıysa eğer, sevinebileceğin bir gerçeklik duruyor orada.
İşte şimdi, Nazım’ın kızıl saçlı Piraye’siyle tam olarak özdeşleştin.
Kutlu olsun.
Fırtına gibi bir yaşam öyküsünün başoyuncusu oluveriyor Piraye…
Evden çıkmadan almak isterseniz işte öneriler:
http://www.dr.com.tr/kitap/piraye/canan-tan/edebiyat/roman/turkiye-roman/urunno=0000000144347
http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=76496
http://www.hepsiburada.com/liste/piraye/productDetails.aspx?productId=kaltin0129&categoryId=1501708
http://www.idefix.com/kitap/piraye-canan-tan/tanim.asp?sid=UZUH2ZIIC051J7VOZLKV