Giresun’ um..




Yeşil ve mavinin mükemmel birlikteliğini görmek istiyorsanız Giresun’ a gitmelisiniz..
Memleketim..O kadar güzeldir ki büyülenirsiniz. 
Denizin kokusunu içinize çekebilirsiniz.. Dağlara doğru baktığınızda uçsuz bucaksız yeşillikleri görebilirsiniz… Bu mevsimde denizin dalgaları yola vurur.. O yeşillikler karla kaplanır yakında… Doğu Karadeniz’de bulunan tek ada bize ait..
Her mevsim ayrı bir güzel..Yoksa daha gitmediniz mi?

O zaman size biraz anlatayım memleketimi…

Giresun (Rumca: Κερασούντα, Lazca: üerosili), Karadeniz Bölgesi‘ nin Doğu Karadeniz bölümünde, kuzeyinde Karadeniz sahili ile güneyinde Kuzey Anadolu dağlarının ikinci sırası arasında yer almakta olup, batısında Ordu, güneybatısında Sivas, güneydoğusunda Erzincan, doğusunda Gümüşhane ve kuzeydoğusunda da Trabzon ile çevrilidir.Aksu ve Baltama vadileri arasında denize doğru uzanan bir yarımada üzerinde kurulmuş olup, bu yarımadanın doğusunda ve 2 km. açığında Doğu Karadeniz’in tek adası olan Giresun Ada’ sı bulunmaktadır.
Kirazın ana yurdu Giresun’dur. Bu nedenle de şehir adını o zamanlar kiraz anlamına gelen Kerasus veya Keresea kelimelerinden almıştır. Giresun ilinin ekonomik gelir kaynağı fındıktır. Fındığın en kalitelisi ise Giresun’da yetişmektedir.
Şehre ayrı bir değer katan başka bir özelliği ise Doğu Karadeniz’de bulunan tek adaya sahip olmasıdır. Şehrin merkezin de bulunan kale, doğal güzelli ve tarihi bakımında gezilmeye, görülmeye değer bir yerdir.

Müze (GOGARA KİLİSESİ)
Sahilde Gogara mevkiinde bulunan kilisenin 16. yüzyılda yapıldığı bilinmektedir.Ortodosk kilisesidir.Kesme taşlardan inşa edilmiş olup kubbesi ve tipik kilise mimarisiyle ilgi çeker.Şu anda arkeoloji müzesi olarak kullanılmaktadır.
 

Çocuk Kütüphanesi ( KATOLİK KİLİSESİ )Çınarlar mahallesinde bulunan ve çocuk kütüphanesi olarak kullanılan yapı aslen Fransız Katolik Kilisesidir.1800’lü yılların sonlarında inşa edilmiştir.

Kaya KiliseBu günkü askerlik şubesi arkasındaki eski Lonca yolu üzerindedir.Hıristiyanlığın ilk yayıldığı yıllardan kalma bir kaya tapınağıdır.Gizli ayinlerin yapıldığı ilk kapalı mabetlerdendir.Panaia ve Surp Sarkiz adlarıyla da bilinen ve üç katlı olduğu söylenen tapınak geçmişte şifahane olarak da kullanılmıştır.

Kufa KuyusuPontus döneminden kaldığı sanılan kuyu,kalenin eteğinde ve yeni açılan yolun kenarındadır.Kale’nin su ihtiyacını karşılamak için açılmıştır.Gizli geçitlerlede bağlantılı olduğu söylenir.Kuyunun ağız kısmı iki metre yüksekliğinde 80 cm. genişliğindedir.Kesme taşlardan örülmüştür.Kesme taşlardan sonra kuyu genişlemekte ve 7-8 metre derinliğe inmektedir.

Millet Bahçesi KapısıVilayet binası önündeki parkın taştan,kemerli kapısıdır.Kapıda üç kitabe bulunmaktadır.Kitabelerden anlaşıldığına göre kapı kaymakam Ziya bey ve belediye reisi Kaptan Yorgi tarafından yaptırılmıştır.
Seyyit Vakkas Türbesi
Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet Han döneminde Giresun’un fethi sırasında büyük yararlılıklar gösteren ve yapılan çatışmalarda şehit düşen Uç Beyi Seyit Vakkas’a aittir.Mezar 15. yüzyılda,Türbe ise 19. yüzyılda yapılmıştır.
Ticaret Lisesi ve Kapısı1904-1906 yılları arasında yapılmış Dor-Korint-İyon tarzı bir yapıdır.Binanın girişinde bulunan taştan kemerli kapı estetik açıdan çok hoş bir görünüme sahiptir.
Kale CamiiKale mahallesindeki mimari değeri yüksek bir yapıdır.İki yazıtı vardır.Giriş kapısı üstündeki 1830 tarihli yazıtında ilk camii Dizdarzade Emetullah Hanımın yaptırdığı bildirilmektedir.1912 tarihli yazıtındaysada caminin Sarı Mahmut Zade El-Hac Mustafa Efendi tarafından yeniden inşa ettirildiği belirtilmektedir.


 

 

 



Kaynakça
www.giresun.bel.trwww.giresun.bel.tr